Şenn adama sordu:
“Ben mi seni
yükleneyim, yoksa sen mi beni yüklenirsin?”
Adam, “Bu nasıl
söz?İkimiz de atlıyken birbirimizi nasıl yükleniriz?”diye yanıt verdi.
Biraz ilerleyip köye
yaklaştıklarında, Şenn biçilmiş ekinleri görünce tekrar sordu:
“Bu ekinler yenmiş mi
yenmemiş mi?” Adam iyice sinirlendi:
“Be cahil adam! Ekini
saplarıyla görüyorsun da yenip yenmediğini mi soruyorsun?”
Köye varınca da bir
cenazeye rasladılar. Şenn yine sordu:
“Bu tabutun içindeki
ölü mü, yoksa diri mi?”
Adam öfkeyle yüzünü
çevirdi ve”Senin gibi tuhaf ve cahil bir adam görmedim!”diye çıkıştı.
Adamcağız, sorularına
bir anlam veremediği bu yol arkadaşını o gün evinde konuk etti.Evde Tabaka
adında bir kızı vardı.Kız babasına konuğun kim olduğunu sordu.Adam da onun
kendisine sorduğu aptalca soruları sıraladı ve pek tuhaf bir adam olduğunu
söyledi.Fakat kız “Baba, o adam tuhaf değil” dedi.”Birinci sorusu,’Ben mi
(bilgi yelpazesi.net) söze başlayayım sen mi?’ demektir.İkincisi, ‘Ekin
sahipleri onun parasını yemişler mi acaba?’, üçüncüsü de,’Acaba bu ölü kendi
adını yaşatacak evlat bırakmış mıdır?’ demektir.
Bunun üzerine adam,
Şenn’in yanına dönüp soruların yanıtını aktardı.Şenn ise, “Bu sözler senin
değil.Sahibini açıklar mısın?”deyince, adam kendi kızı olduğunu söyledi.
Şenn , “Ben işte
böyle bir kız arıyordum” diyerek onunla evlenmek istedi.
Anne babasının da
rızasıyla Tabaka ile evlenen Şenn, kızı alıp ailesine götürdü.Çevre halkı da bu
evlilik karşısında, “Vafeka şenn tabaka”, yani “Kap kapağına uygun düştü”
dediler.Çünkü “Şenn” su kabı, “Tabaka” ise kapak anlamındadır.Türkçe’mizde ise
bu söz, “Tencere yuvarlandı, kapağını buldu” atasözüne dönüşmüştür.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder