Başlamadan önce şunu belirtmeliyim ki profesyonel bir futbol yorumcusu gibi analizler ve değerlendirmeler yapmayacağım, kendi görüşlerimi görüşlerinize sunacağım. Profesyonel dediysek de, onların sayıları da çok az...
Futbol denilince anlaşılması gereken, -klişeleşmiş olacak ama- dostluk ve sevgi içerisinde bir rekabetin yaşanmasıdır. En azından akla gelmesi gerekendir bu. Ama maalesef yurdumuzda holiganizm almış başını gitmektedir ki bu da bilinçli kesimi tedirgin etmektedir. Holganizmin ne kadar mantıksız olduğunu dilim döndüğünce anlatayım.
Geniş bir perspektiften bakıldığında oynayanlar, oynatanlar ve izleyenlerden oluşan bir sınıflanma var. Kaba tabirle parayı götürenler ve parasını seve seve verenler olarak ikiye ayrıla da bilir. Futbolcu ve yöneticiler mesleklerini eda ettirmektelerken seyirci veya taraftarlar da zevk almaktadırlar. Yani futbol seyretmek, onu oynamak gibi bir zevk işidir. Hâl böyle olunca zevki baltalayan hâllerde bulunmamak icap eder. Küfür, kavga hatta adam öldürmeye kadar varan sonuçlar, olması gerekeni ifade etmemektedir maalesef. Eğer birilerinin hakkı yeniyor veya birileri hakaret yiyorsa, bana ne oluyor ki... Hakkı yenen de hakarete uğrayanda pek tabi ki hukuki hakkını kullanmalıdır. Onların elleri armut toplamıyorken ben niye onlar için bir şeyler yapma çabasına gireyim... Ayrıca bakıldığında Türkiye'de bazı spor kulüpleri A.Ş. olarak isimlendirilmektedir. Bu da onların anonim şirketler olduğu manasına gelmektedir. Yani bir anonim şirket çalışanın hakkından banane... Spor kulüpleri birer şirket ve futbolcuları da onların çalışanlarıyken durduk yere neden bir anonim şirketin taraftarı veya savunucusu olayım ki. Misalen bilgisayar üreten bir şirketi ben bilgisayar piyasasında nasıl savunayım, neden savunayım, beni ilgilendiren kısmı ne?.. İşte bunun gibi futbol piyasasında da paralarını kazanan insanların ticari kâr-zarar ya da hukuksuz muameleleri beni neden ilgilendirsin?... Sınırımı bilmem, seti çekmem gerekir bu konuda. Seyir zevkinin dışına çıkılmaması gereklidir.
Bir açıdan daha bakacak olursak kulüplerin ağzından düşürmedikleri yegâne şey, "Bu taraftar için...". Sorarım kulüplere, hangi kulüp taraftarı için ne yapmış.Ben de eskiden bir taraftardım ve takımımı da çok seviyordum. Gördüm ki bana hiç bir faydası yok. Ölmüş olsam kulüpten kimsenin haberi olmayacak ve hayatlarında hiç bir şey değişmeyecek. Bu gerçek ortadayken benim onları hayatımın büyük bir bölümüne sokmamdaki mantık ne olabilir ki... Bunu da farkettikten sonra anlaşılıyor ki, -en başta belirttiğim üzere- sadece seyretmekten ibaret olması gerektiğidir taraftarlar için.
Saygılar sevgiler...
NOT: Anadolu kulüpleri ve kulüplerle şahısların yapmış olduğu ticari meselelere bilerek değinmedim, uzatmak konuyu dağıtabilirdi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder